Gynefix; Belçikalı doktor Dr.Dirk Wildemeersch tarafından gelşitirilmiş yeni nesil, bakırlı bir rahim içi araç; daha yaygın bilinen ismiyle bir spiraldir. Şekli ve uygulanma yöntemi nedeniyle hem rahim içi araçlarda görülen yaygın yan etkileri büyük oranda ortadan kaldıran, hem de gebelikten koruyuculuğu daha fazla olan bir yöntemdir. Gynefix Avrupa’da yaklaşık 20 yıldır kullanılmaktadır ancak Türkiye’ye 2015 yılında gelmiştir. Hekimler tarafından daha yaygın kullanılmaya başlaması ise daha da kısa bir süreye dayanmaktadır. Koruyucu etkisi %99,5-99,9 olarak bildirilmektedir ve bir kez takılıp kontrolleri sağlandıktan sonra da kullanıcı hatası gibi faktörlerden etkilenmeyeceğinden koruyuculuğunda azalma olmamaktadır.
Gynefix’in şekli geleneksel rahim içi araçlar yani spirallerden farklı olup ince bir zincir gibi rahim içinde uzanır, bu nedenle yer kaplamaz ve bu yer kaplama durumundan kaynaklanan adet kanamalarında artış, bazen ağrı hissi gibi yan etkiler görülmez. Ayrıca takılma tekniği de farklıdır. Rahim üst duvarına yerleştirildiği, başka bir deyişle asıldığından kayma olasılığı diğer RIA’lara göre çok çok azdır ve bundan dolayı da kayma sonucu oluşabilecek istenmeyen gebelik ihtimali de aynı şekilde çok çok azdır. Bu yerleştirme tekniği rahim içinde kayma, rahim duvarına batma veya dışarı atılma ihtimallerini de neredeyse sıfıra indirir.
Gynefix’in küçük ve esnek olması ve rahim içinde yer kaplamaması nedeniyle gebelik geçirmemiş, doğum yapmamış kadınlara da rahatlıkla uygulanabilmektedir ve hiçbir şekilde hissedilmemektedir. 5 yıl boyunca çok yüksek koruma sağlamakta ve gebelik istenildiğinde çıkarılmasıyla da doğurganlık hemen geri dönmektedir.
Gynefix hormon içermemektedir. Hormon içeren spiraller anormal ve fazla miktarda kanama varlığında bazen gerekli olabilir, adet kanamasını çok azaltıp kimi zaman da tamamen kestikleri için adet görmek istemeyen bazı hanımlar tarafından da tercih edilebilmektedir. Ancak böyle bir gereklilik veya istek yoksa adet kanamalarını hemen hiç etkilemediği için Gynefix bir alternatif olabilir. Hormon içeren bir ürün kullanıldığında, herkeste olmasa da kimi zaman görülebilecek vücutta su tutulumuna bağlı ödem, cinsel istek azalması gibi istenmeyen etkiler görülmez. Hormon içermiyor oluşu doğum sonrası korunmada da tercih edilebilecek bir alternatif olmasını sağlar.
Takılırken diğer spirallerde olduğu gibi adet sonuna doğru takmayı tercih etmekteyiz, bunun bir sebebi bu dönemde rahim ağzının bir miktar daha yumuşak ve esnek olması, diğer bir sebebi de gebelik olmadığından emin olunmasıdır. Uygulamasının bu konuda eğitim almış kadın doğum uzmanlarınca yapılması gerekmekte, sağlık ocaklarında bulunmamaktadır. Takıldıktan sonra bir hafta cinsel ilişki önermemekte; bir hafta sonra ve takılma sonrası ilk adet görüldükten sonra olmak üzere iki kez kontrole çağırmaktayız. Sonrasında yıllık rutin jinekolojik muayenelerde kontrolü yeterli olmaktadır.